Archive for category Mulakatlar

Bediüzzaman Said Nursî ve Mustafa Kemal Paşa

“İSLAMİYETTE, İMANDAN SONRA EN YÜKSEK HAKİKAT NAMAZDIR. NAMAZ KILMAYAN HAİNDİR; HAİNİN HÜKMÜ MERDUDDUR.”

Birgün divan-ı riyasette, elli-altmış mebus içinde, karşılıklı fikir teatisinde, M. Kemal Paşa, “Sizin gibi kahraman bir hoca bize lazımdır. Sizi, yüksek fıkirlerinizden istifade etmek için buraya çağırdık. Geldiniz, en evvel namaza dair şeyleri yazdınız, aramıza ihtilaf verdiniz” der.

Bu söz üzerine, Bediüzzaman, birkaç makul cevabı verdikten sonra, şiddetle ve hiddetle iki parmağını ileri uzatarak, “Paşa, Paşa! İslamiyette, îmandan sonra en yüksek hakîkat namazdır. Namaz kılmayan haindir; hainin hükmü merduddur” der. Fakat Paşa özür beyan eder, ilişemez.

, ,

Yorum bırakın

Yavuz’un teşhisi

Piri Paşa bir gün Yavuz’un huzuruna gidip işlerinin çokluğundan dolayı kendisine bir yardımcıverilmesini rica eder.

Yavuz, “Kimi münasip görürsün” dediğinde, Piri Paşa da Çoban Mustafa’nın ismini verir.

Yavuz kaşlarını çatıp:
“Ben deli olmadım, öyle bir adamı vezir yardımcısı yapayım” der.
Aradan iki ay geçip de Piri Paşa eski isteğinde ısrar edince Padişah:
“Mademki o kadar çok istiyorsun, senin vezirin olsun” der.

Günün birinde Çoban Mustafa, Padişah’ın hoşgörüsünden istifade edip, Piri Paşa hakkında konuşunca Padişah kızar ve şu tespitte bulunur:
“Bre melun, bunca zamandan beri hizmetimi gören bir Türk’ün doğru veya yalanını bilmez miyim? Kalk, sen benim vezirim değilsin, onun vezirisin. Sen bu rütbeye onun yardımıyla geldin.”

Hazırlayan: Ahmet Çolak

Yorum bırakın